Zekai Özcan, emeklilik sistemiyle oynanmasına misyonda olduğu devirde de reaksiyon gösterdi ve partisinden ayrıldı. Bugün de Toplumsal Güvenlik Kurumu’nun içine düşürüldüğü duruma isyan ediyor ve “Emeklilik sistemi çöktü. Emeklilerin yoksulluk eşiğinden kurtulabilmesi için en kısa yol, sistemin eksiklerini gidermektir. Emekliler, lokal seçiminin hatırına 2024 Ocak ayında aldıkları minimum 10 bin lirayı alım gücü bakımından bir daha alamazlar” ihtarında bulunuyor.
İKİ İKAZ YAPIYOR
Özcan, “Önce iki hatırlatmada bulunmam lazım” diyor ve onları şöyle açıklıyor: “Bizde sorun kanun çıkarmada değil, onlara uymamaktadır. Ayrıyeten, ‘kurallar bozulmak içindir’ anlayışının olağanlaştığı bir ülke haline gelme tehlikesiyle her vakit karşı karşıya oluşumuzdur. Hukuka karşı yan yollara sapılıyor. Bizde kanuna karşı hile biçiminde kullanılır. Bir müeyyideyle karşı karşıya kalan çabucak sorar, ‘Bunun bir yolu yok mu?’ diye. Bizde bu yan yollar aramalar yaygın olduğu için neredeyse çabucak her anormallik olağan karşılanır hale geldi.
‘İNSAN HAKKI’ DEĞİL, HAK
Arapsaçına döndürdüğümüz emeklilik problemi bu türlü bir örnektir. Bir defa kavramları yanlış kullanıyoruz. Emeklilik ‘insan hakkı’ değil, bir sigortalının, memurun muhakkak prim gün ve yaşı doldurduktan sonra kazanacağı bir ‘hak’tır. ‘İnsan hakkı’na girecek uygulama, kendine bakacak durumu olmayanlara bağlanan aylıklardır. Mesela 65 üzeri yaşlılık aylığı böyledir.” EYT’yi gasp edilmiş bir hakkın iadesi üzere göstermenin yanlış olduğunu belirten Özcan, “OECD ülkelerinin birçok çalışılan periyot kadarını kazanılmış hak olarak müdafaa altına alır” diyor.
‘Tahribat en üst seviyede itiraf edildi’
Özcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, lokal seçim öncesi, anketlerde geriye düştüğünü görmesine karşın, “Sözü edilen emekli aylık artışlarını, ülkenin yatırımlarını durdursak, eğitim yahut sıhhat harcamalarının tamamını buraya aktarsak, kamu görevlilerine maaş vermesek bile karşılayamıyoruz” dediğini hatırlatarak, “Bu sistemin nasıl tahrip edildiğinin itirafıdır” değerlendirmesini yaptı.
İktidarın deva arıyor üzere görünmesi garip
Zekai Özcan, emeklilikte gelinen noktayı “kuralsızlığın bir sonucu” olarak nitelendiriyor. Artık tartışılan hususun “emekli aylıklarının biraz olsun yükseltilmesi” olduğunu vurguluyor ve şu tespiti yapıyor: “(Nas) iktisadı ve gibisi gerçeklerle bağı kurulamayacak, seçmeni aldatma dışında bir gayesi gözetmediğini gördüğümüz icraat paketleri, vatandaşın cebini ve devlet hazinesini boşalttı. O halde nereden kaynak çıkaracak ve emekli maaşlarını yükselteceksiniz? Siyaset kurumunun, iktidar gücünü kullananların bu yaptıklarına devam ederken deva arar görünmeleri de tuhaf bir iştir. Yol tıkandı lakin nasıl tıkandı? Buraya bakıl(a)mıyor. Bu durumda yeni yanlışlar yapılmasına şaşılmaz.”
Çalışma hakkı esastır
Büyük kitlenin menfaati ve sistemin korunmasının temel olduğunu belirten Özcan, “Kişilere ve kümelere nazaran değil, buna nazaran düzenlemeler yapılır. Bu durumlarda ‘Ben işe başladığım vakit prim gün sayısı ve yaş sonu şuydu’ diyerek itiraz edilemez. Bu, temel özlük hakkı değildir. Burada mağduriyet yoktur. Temel olan çalışma hakkıdır. Herkesi taban refahını karşılayacak maaşı alabileceği bir iş sahibi yapmak esastır” diyor.
Seçim kaybetmeyi göze alamadı, EYT kanununu çıkardı
İlk yanlışlığın 1969’da yapıldığını öne süren Özcan, “Tahmin edeceğiniz üzere tekrar bir seçim rüşvetiydi. Demirel üzere pahalı bir devlet adamının oy uğruna birinci büyük yanlışıydı. Emeklilik için 25 yıl ve 5000 prim günü kâfi görüldü ve bayanların 38, erkeklerin 43 yaşında emekli olmalarının yolu açıldı” diyor ve açıklamasını şöyle sürdürüyor:
“17 yıl sonra, bu genç emekliliğin sürdürülmesinin mümkün olmadığı görüldü. Turgut Özal, 1986’da bayanların 55, erkeklerin 60 yaşında emekli olmalarını kanunlaştırdı. Kanun uygulama safhasına şimdi girmeden 1992’de AP- SHP koalisyonu emeklilik yaşını tekrar 38/43’e indirdi. 1999’da Ecevit başbakanlığındaki koalisyon hükümeti bayanların 58, erkeklerin emeklilik yaşını kademeli olarak 60 yaşına çıkarttı. İşte bu kanuna yapılan itirazlar sonucunda EYT sorunu ortaya çıktı.
ERDOĞAN KELAMINDAN DÖNDÜ
Eski kanuna nazaran çalışmaya başlayan, yeni düzenlemenin kendilerini bağlamayacağını ve hasebiyle erken yaşta emekliliği hak ettiklerini düşünenler, siyasetçiler üzerinde baskı oluşturan çeşitli toplumsal platformlar etrafında birleştiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Seçim kaybetmeme yol açsa bile bu EYT’lileri emekli etmem’ dediği halde, seçim kaybetmeyi göze alamadı ve kelamından döndü. Muhalefetin de bastırmasıyla önünü ardını düşünmeden seçim rüşveti karşılığında bir kanun çıkardılar ve milyonlar emekli edildi.” Özcan, “OECD ülkelerinde emeklilik yaşı 65-67 iken, biz 38/43 yaşındaki gençlere bile 1969’dan günümüze kesintisiz emeklilik aylığı veriyoruz. Bu kısa vadeli siyasi çıkarcılık, gelecek jenerasyonların haklarının gaspı demektir. Sigorta tekniği ve ekonomik açıdan bunun bir izahı olamaz” diyor.
Zekai Özcan kimdir?
İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği kısmı mezunu. TBMM 22. ve 23. periyot AKP Ankara milletvekili. Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’nde, mühendis olarak göreve başladı. Birebir kurumun çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra Sosyal Sigortalar Kurumu genel müdürlüğü yaptı.12 Nisan 2010’da yaptığı açıklamada, AKP’nin 2007 sonrasında izlediği siyasetleri eleştirdi ve bu çizginin, inandığı bedellerle örtüşmediğini belirterek partisinden istifa etti. 30 Aralık 1950, Çaykara doğumlu olan Özcan’ın, “Sosyal Güvenlik”, “Bürokrasi ve Siyaset Dedikleri Hatıralırım” kitapları yayınlandı.