Polis Sendikası isimli toplumsal medya hesabını yöneten Levent A.’nın Süleyman Soylu ve kızıyla ilgili argümanları Cumhuriyet gazetesinde köşe yazısı konusu oldu.
Süleyman Soylu, hakkında Cumhuriyet Gazetesi’de yazılan yazıya reaksiyon gösterdi. Süleyman Soylu “hakkımda tüm iftira ve karalama kampanyalarını sipariş üzerine yaptıran bu şahıslar sanki hangi “helalliğe” tabi olacaklar” dedi.
Soylu’nun açıklaması şöyle:
Her fırsatta bitmek bilmeyen kin ve iftiralarınızla karşılaşıyoruz. Cumhuriyet Gazetesi’nde bu yazıya “itiraz edecek”, “yanlış yapmışsın” diyecek bir tane vicdanlı insan yok mu?
Hakkımdaki tüm iftira ve karalama kampanyalarını sipariş üzerine yaptıran bu şahıslar sanki hangi “helalliğe” tabi olacaklar?
1. Bir İçişleri Bakanı’nın kızı, kendi meskeninde otururken, Baltalimanı Polisevi yerleşkesindeki, on yıllar evvel bakanlara tahsis edilmiş (bir tanesi de Emniyet Genel Müdürü’ne tahsisli) bir konuta süreksiz ve kısa müddetliğine neden taşınır?
Ortaya çıkan “güvenlik tehdidi” yüzünden. Evet, güvenlik tehdidi sebebiyle..
2. Buna karşın, iftira edildiği üzere Baltalimanı Polisevi’nde hiçbir biçimde kalınmamıştır. Üstelik, fiyatını ödeyerek herkes üzere orada kalmak mümkün olabilirdi, lakin yeniden de “hiç”kalınmamıştır. Kahvaltı ve yemek servisi istenmiş olabilir; ki benim gittiğimde, bu hizmet de fiyatı karşılığında alınmıştır.
3. İçişleri Bakanı ve aile fertleri için tahsis edilen konutun fotoğrafını çekip toplumsal medyada palavralarla servis etmek, ayrıyeten bakana karşı hakaret içeren sözler kullanmak… Üstelik bunun bir polis memuru tarafından yapılması ne kadar gerçek?
Polislik bir disiplin mesleğidir. Bu nedenle, elbette ki bu hususta disiplin soruşturması ve yargı süreci işleyecekti. Kanunun müsaade vermediği bir sendikacılık mazeretiyle (Bu mazerette sonradan uydurulmuş) bu kabahat ne kadar örtbas edilebilir?
4. Ayrıyeten kelamda Antalya’da dışarıdan birilerine bu husus ile ilgili taciz yaptırdığıma dair tezler akıl almaz bir iftiradır, bu iftiranın ispatlanmaması hukukun karşısında sorumluluk gerektirecektir. Bu kelamda taciz konusunun bu köşe muharriri dışında da takipçileri yahut meraklılar varsa bence çabucak harekete geçmeliler.
5. Evet, kızımın o devir için tahsis edilmiş müdafaa polisleri vardı. Zira terör örgütü elebaşlarından birinin kelamını unutmuş olabilirsiniz. Size hatırlatayım:
“PKK kimsenin ailesi ve çocuklarıyla uğraşmaz. Süleyman Soylu hariç.”
Yıllardır bu iftiralarınızla bir arpa uzunluğu yol alamadınız, bundan sonra da alamayacaksınız. Zira doğruların yardımcısı Allah’tır.”
Halk TV de eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bakanlık periyodunda Çekmeköy’de yaklaşık pahası 80 milyon TL olan havuzlu bir villa aldığını öne sürmüştü. Habere karşılık veren Süleyman Soylu, “Evi terör örgütlerine yeniden sizin tarafınızdan ifşa edilen oğlum tadilat karşılığında kiracı olarak taşınacaktı. Daha evvel ifşa olan, Halk tv sahibinin de oturduğu, birebir yerde oturmaya devam edecek. Gazeteci olan son cümleden yeni bir haber daha çıkartır, haydi bakalım…” demişti.