Tamamen dijital bir dünyaya doğan Z nesli, birçok sanayiyi baştan sona yine şekillendirmeye başladı. Markaların ambalaj dizaynları da değişen sanayinin kurallarına ahenk sağlamaya çalışıyor. O denli ki Z neslinin %69’u kendi bedellerini paylaşan markalara yakınlık gösteriyor.
Bu kuşağın fonksiyonelliğin ötesine geçen beklentileri; bedellerini yansıtan, kişiseleştirilmiş, etrafa hassas ve sürdürelebilir ambalaj dizaynlarını kapsıyor. Tasarist Yaratıcı Yöneticisi Musa Çelik, ambalaj dizaynında Z neslini ve bu neslin tercihlerini dikkate almanın marka bağlılığını güçlendirdiğini ve ambalaj dizaynına yeni bir fonksiyonel boyut getirdiğini lisana getiriyor.
Z jenerasyonunun direkt dijital medyayla dolup taşan bir dünyaya doğması, birçok markanın yine şekillenmesini ve farklı boyutlar kazanmasını sağladı. Klâsik ambalajlama kuralları; sürdürülebilirlik, özgünlük ve paylaşılabilirlik kavramlarıyla yeni bir boyut kazanarak baştan yazılıyor. Evvelki nesillerin satın alma kararlarını birinci sınıf ünlüler etkiliyorken, Z jenerasyonunun satın alma davranışını toplumsal mecralar ve bu mecralardeki etkileyiciler kapsıyor.
Üstelik Z jenerasyonu tüketicileri sırf eser satın almıyor, satın alma davranışını gerçekleştirirken derinleşiyor, marka öyküleri ve tecrübeleriyle bağ kuruyor, bunları toplumsal medya platformları aracılığıyla da paylaşıyorlar. Z neslini tanımlayan özelliklerin başında sürdürebilirliğe ve özgünlüğe olan düşkünlükleri geliyor.
Üretim faaliyetlerinde etraf dostu sürdürülebilir ambalaj dizaynlarını benimseyen markalar, Z nesli tarafından daha cazibeli ve öncelikli hale geliyor. Ambalaj dizaynında, Z jenerasyonunun beklentilerini odak noktasını haline getirip bu beklentirleri karşılayarak ambalaj dizaynlarına istikamet vermenin muvaffakiyet ve aidiyet duygusu kazanımında kıymetli bir öge olduğunu lisana getiren Tasarist Geliştirici Yöneticisi Musa Çelik, kapsayıcı pazarlamada rakiplerden sıyrılarak öne çıkmanın en düzgün yolunun, gelecek yılların şekillenmesinde büyük rol oynayan Z nesliyle duygusal açıdan bir bağ yakalamak ve istekleri doğrultusunda gerçek kıssalar paylaşmak olduğunu söz ediyor.
Yapılan araştırmalar da Z jenerasyonunun %69’unun kendi bedellerini paylaşan markalara yakınlık gösterdiği ve bu markalardan satın alma davranışı gösterme mümkünlüğünün daha yüksek olduğunu gösteriyor. Tüm bu ögelerin bir ortada toplanmasıyla doğacak olan yeni ambalaj dizaynları, marka sadakati kazanmaya ve pazarda başkan olabilmeye büyük oranda katkı sağlıyor.
‘’Z NESLİ ILE GERÇEK BIR İRTİBAT KURMAYI HEDEFLIYORUZ’’
Diğer tüm jenerasyonlardan daha eğitimli, şuurlu ve teknolojide çok fazla bilgili olan Z neslinin, tükettikleri eserler kelam konusu olduğunda epey rafine zevklere sahip olduğunu belirten Musa Çelik, “Z Nesli tesirlerinin kabul görülmesi, ambalaj dizaynında büyük bir değişim yaratıyor. Bu nesil, sadece eseri değil, bedel ve tecrübeleri de satın alıyor. Bizler de ambalaj dizaynında bu beklentilere cevap vermek için fonksiyonelliğin ötesine geçiyor; şahsileştirilmiş, etraf dostu ve şeffaf tahliller sunuyoruz.
Sürdürülebilirlik, Z Jenerasyonu için artık öncelik ögesi taşıyan bir yaşama dönüştü. Ambalaj tasarımlarımızı, şahsileştirilmiş ve geri dönüştürülebilir materyaller ile tasarlayarak onlarla bağ kurup itimatlarını kazanmayı hedefliyoruz. Değerlerimizle örtüşen öyküler paylaşarak Z nesliyle duygusal bir bağlantı kurmayı ve yakınlaşmayı amaçlıyoruz. Yapılan araştırmalar, Z Jenerasyonu’nun kendi bedellerini yansıtan markalara daha fazla bağlılık gösterdiğini de ortaya koyuyor. Bu nedenle, onların beklentilerini karşılamak, marka sadakati oluşturmanın kilit anahtarı oluyor.’’ sözlerini kullandı.