Elazığ’da bu yıl dördüncüsü yapılacak Salçalı Köfte ve Gastronomi Şenliği’nde 30 Eylül’de İrem Derici’nin sahne alacağı açıklanmıştı. HÜDA-PAR, Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi’nin Derici’yi amaç alan açıklamalarının akabinde konser iptal edildi.
Elazığ Tatlıcılar Odası Başkanı Zülfü Tarhan, İrem Derici’nin yerine Rafet El Roman’ın geleceğini açıkladı.
“SANATÇILAR TANITIMDA DEĞERLİ ROL OYNUYOR”
Tarhan, bahisle ilgili yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Malumunuz olduğu üzere gastronomi kentlerin, ülkelerin turizmini tanıtmada ve katkı sağlamada çok kıymetli bir yere sahiptir. Gastronomiler inşaat dalından Türkiye’nin en büyük gelir kalemi, bunu her platformda lisana getiriyoruz. Etrafımıza baktığımız vakit gastronomiyle ön plana çıkmış kentlerin seyahat turizmi ve ekonomik manada bir adım daha ön plana çıktığını görüyoruz. Şenlikler ise bu gastronominin tanıtımında yöresel yemeklerin, kültürlerin tanıtımında çok faal rol oynamaktadır. Bizler de birincisini 2018 yılında başlayarak gerçekleştirdiğimiz Klasik Salçalı Köfte Festivali’nin bu yıl 4’üncüsünü düzenliyoruz. Buradaki maksadımız Elazığ mutfağımızı dışarıya tanıtmak, dışarıdan insanların ilgisini vilayetimize yönlendirip iktisat ve turizmimize katkı sağlamak. Bugüne kadar yapmış olduğumuz şenliklerde bunu da çok başarılı bir biçimde yol aldık. Sanatkarlar bu şenliklerin tanıtımında çok kıymetli bir ayağını oluşturuyor. Bu şenliklere insanların dikkatini çekebilmek için ulusal sanatçı konserleri şenliklerde olmazsa olmazdır. Bunu etrafımızda de yapılan bütün şenliklerde hepimiz görüyoruz. Tabi ki bu şenlikleri hazırlamak çok meşakkatli işler, bunun öncesinde çok büyük bir hazırlık süreci vardır. Aylar öncesinde planlanır, yol haritası çizilir, yapılacak işler belirlenir, sanatkarıyla konuğuyla görüşülür, yer ayarlanır, kurumlarla görüşülür. Bizler de bu ağır çalışmaya karşın bu süreci yaptık zira biz gastronomi temsilcisiyiz.
“ELAZIĞ’IN ÇIKARLARI İÇİN İPTAL ETTİK”
Daha evvelki yıllarda diğer sanatçı tercihlerimiz oldu. Bizler sanatçı tercihi yaparken yanlış telaffuzlarına elimizden geldiğince dikkat etmeye çalışıyoruz. Bizim burada tek bir emelimiz var kültürümüz, mutfağımızı dışarıya taşımak, biz işin bu kısmındayız. Ulusal bazda sanatçı seçimi yaparken de vilayetimizi daha düzgün tanıtmak için Türkiye’de tanınan olan sanatkarları tercih etmeye çalışıyoruz. Magazinsel manada vilayetimizi kim daha çok tanıtır biz bunun sıkıntısındayız. Geçen yıl Ebru Yaşar katılmıştı. Ebru Yaşar’ın kendi toplumsal hesabında ‘harikaydın Elazığ’ sözü binlerce beğeni aldı. Ve biz işin ‘harikaydın Elazığ’ kısmındayız, bizim tam da isteğimiz o. Sanatkarın geçmişinde ne yaptığı çok da bildiğimiz hususlar değil. Son vakitlerde gündem oluşturulan ve birtakım noktalardan vilayetimize gelmesi hakikat bulunmayan sanatçı İrem Derici geçen sene 31 Aralık günü vilayetimizde bir AVM’nin açılışına katılmış. O gün kimse bu sanatkara bir reaksiyon göstermemiş. Bizler de bir kasveti yoktur dedik. Geçmişte yanlış bir hareketi, aksiyonu yoktur ki geçen yıl vilayetimize gelmiş ve bir reaksiyon görmemiş. Lakin gördük ki bir kesim beşerler artık bu açığı Elazığ’ın bedellerini baltalamak ismine kimi siyasi partiler, STK’ar açıklama yaptılar. Bizler de kentimizin kıymetlerini göz önünde bulundurarak, Elazığ’ın kıymetlerini ve çıkarlarını gözeterek bu sanatkarın iptaline karar verdik. Tabi ki yerine öbür bir ulusal sanatkarla devam edeceğiz. Benim bütün Elazığ halkından tek ricam bu şenlik Elazığ’ın kıymetidir, bütün Elazığlıların bu pahaya sahip çıkması gerekir.
“BU HASSASLIĞI ÖTEKİ MEVZULARDA DA BEKLERDİM”
Bu olayı farklı yerlere çekmenin bir manası yok. Bizler de bugüne kadar buna fırsat vermedik ve vermeyeceğiz. Elazığ’ın hassasiyeti bizim için her şeyden evvel gelir. Evet mağdur olduk lakin mağdur olsak dahi Elazığ’a hizmet etmeye devam edeceğiz. Keşke bu iş oluşturulan algı operasyonu, bu memleket sarsıntı geçirdiğinde de bu hassaslığı beklerdim. Bu memlekette esnaf pandemi periyodunda dükkânlarını açamazken, konutuna ekmek götüremezken de tıpkı hassaslığı beklerdim. Şu içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda vatandaşlarımızın yaşadığı bu sıkıntı süreçlerde de birebir hassaslığı beklerdim. İnşallah bu hassaslığı gösteren şahıslar memleket problemlerinde da tıpkı hassaslığı gösterir. Umarım kentimizin bütün problemlerinde bu hassaslığı gösterirler ve öbür meselelerin tahlili için de bu kadar efor sarfederler. Bu memlekete bir arpa uzunluğu kadar yarar sağlamamış insanların kendilerini gündeme taşımak için de bizim üzerimizden bu algıyı oluşmasına müsaade verenlere de üzüldük.”